BASINA VE KAMUOYUNA

Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği mücadelenin meşalesinin adıdır, 8 Mart. 8 Mart 1857 yılında Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadın; düşük ücretleri, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yaptılar ve bizler bugün bu kadınların isyanları ve başkaldırmaları sayesinde 8 Mart’ı anıyoruz.  

Bugün dünyanın her yerinde, bütün kentlerinde kadınlar; eşitlik, adalet, özgürlük, emek, barış ve dayanışma için seslerini, isyanlarını birleştiriyorlar. Bugün dünya kadınları; hayatı ve dünyayı kadınlardan yana değiştirmek için, örgütlenmek için,  mücadele halindeler. Çünkü kadınlar yoksulluğu, işsizliği, şiddetin her türlüsünü, savaşı, militarizmi en yoğun ve en ağır biçimiyle yaşamaya devam ediyorlar.

Kadınlar, yeryüzündeki toplam işgücünün üçte ikisini oluşturuyor olmasına karşın dünya gelirinin % l0 unu almaktadır. Yaşamın bütün alanlarında çalışma alanında, istihdamda, karar alma mekanizmalarında , politikada kadınlar nüfus oranında temsil edilmiyor. Her anlamda sömürülen kadının erk zihniyetiyle sistemli bir şekilde emeği görünmez kılınmaya çalışılıyor.

Kadınların haklılıklarını, mücadelelerini, özgürlük, adalet ve eşitlik haykırış ve isyanının günün de biz de Batman Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak çağrıda bulunuyoruz: 

-İstanbul Sözleşmesi esas alınarak, kadınlara sadece kadın oldukları için uygulanan ve kadınları orantısız bir şekilde etkileyen her türlü şiddet ile mücadele politikaları hayata geçirilmelidir. Kadınlarla ilgili her işlemin icracısı olacak Kadın Bakanlığı kurulmalıdır.

- Kadın örgütlerinin; deneyimleri, çalışmaları, eleştiri ve önerileri dikkate alınmalı, erkek şiddeti davalarında müdahillik taleplerinin kabulü sağlanmalıdır.

-Cinsiyet ayrımcı politikalar, yasalar ve uygulamalar kaldırılmalı, eylem ve eğitim projeleri kadın örgütleriyle birlikte hayata geçirilmelidir.

-Kadınların ekonomik özgürlüğü için çalışmasının önündeki engeller kaldırılmalı, sosyal güvenlik, parasız eğitim ve parasız sağlık haklarından yararlanılması sağlanmalıdır.  

-Medyanın, kadınlara yönelik şiddeti teşvik edici yayınlar üzerinde kendi oto-denetim mekanizmasını kurarak kadına yönelik şiddeti bir malzeme olarak kullanmaktan ve cinsiyetçi anlayışı temsil eden her türlü kampanya ve söylemden  vazgeçmelidir. 

-Evde, sokakta, işyerinde, gözaltında, cezaevinde yaşanan kadına yönelik şiddetin sorumlular yargılanmalı ve caydırıcı yasal tedbirler alınmalıdır.

Bundan sonraki 8 Martları adaletin, barışın ve eşitliğin sağlandığı bir ülke ve dünyada kutlamak dileğiyle ve umuduyla; Cumartesi Anneleri, Roboskili Anneler ve hayatın doğasına ve bütün insani değerlere yönelik saldırılar karşısında, Kobani’de insanı ve yaşamı savunan kadınlar başta olmak üzere tüm kadınların direnişi ve çabasıyla…

Batman Barosu Kadın Hakları Komisyonu