BASINA VE KAMUOYUNA
Toplumsal barış ve huzurun olmazsa olmazlarından biri sağlam bir hukuk sistemi ve yargıya olan güvendir. Demokratik bir toplumun başat özelliği, temel hak ve hürriyetlerin teminatı olan sağlıklı bir yargı sisteminin varlığıdır.
Her adli yıl açılışında dillendirdiğimiz hak, hukuk, adalet ve savunma mesleğine ilişkin sorunlar, ne yazık ki, halen güncelliğini ve önemini korumaktadır. Hızla artan hukuk fakülteleri ve bu fakülteler dolayısıyla hızla artan avukat sayısı, HSK’nın yapısı, hakim ve savcı alımındaki liyakat tartışmaları, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusu, savunmanın üzerindeki baskı/ kısıtlamalar, özellikle avukatların halen vekilliğini üstlendiği davanın tarafı olarak ve daha da vahimi fikirdaşı olarak görülmesi, mesleğin doğasından kaynaklanan haklarının kullanımını zorlaştıran uygulamaları ısrarla devam ettiren ve avukat ile mücadeleyi suç/suçlu ile mücadelenin bir parçası olarak kabul eden kolluk uygulamaları, Hakim-Savcıların yargının kurucu unsuru olan ve bağımsız savunmayı temsil eden avukatlarla görüşme konusunda olumsuz tavır takınmaları, adli kolluğun halen kurulamamış olması vb. sorunlar halen varlığını devam ettirmektedir.
Bu sorunların çözümü noktasında dillendirdiğimiz önerilerimiz ve Yargı Reformunun biran önce hayata geçirilmesi yönündeki taleplerimiz yakın dönemde Yargı Reformu Strateji belgesi ile ortaya konmuştur. 2019 yılında açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesini ve getireceği düzenlemeleri önemsiyor ve olumlu buluyoruz. Özellikle hukuk fakültesi tercih edebilmek için üniversite barajının yükseltilmesi, hukuk fakültesi bitirme sınavının getirilmesi, belli bazı sözleşmelerin sadece avukatlar tarafından hazırlanabilmesi, hakim-savcı yardımcılığı müessesinin ihdas edilmesi gibi konular önemlidir ve bir an önce hayata geçirilmelidir. Bu yönüyle belli eksiklikleri olmakla birlikte Yargı Reformu Strateji belgesini önemsiyor ve olumlu bulduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz.
Bilindiği üzere OHAL süreci sona erdi. Bu sürecin sona ermesiyle birlikte OHAL döneminin hukuka aykırı bazı uygulamalarının, özellikle de kamuda ihraçlarla ilgili olanlarının, temizlenmesi ve normalleşme sürecine gidilmesi beklentimiz ne yazık ki halen karşılanmamıştır. Türkiye’nin taraf olduğu AİHS hükümlerine uygun biçimde hareket etmek ve yargılama standardında açıkça bir geriye gidişi ortadan kaldırmak adına hukukun genel ilkelerine aykırı OHAL kalıntısı tüm düzenlemelerin biran önce temizlenmesini umuyor ve talep ediyoruz.
Bütün vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini koruma, huzur, güven ve emniyet içinde bu hak ve hürriyetlerin kullanımını kolaylaştırma devletin öncelikli görevidir. Özellikle son dönemlerde nadir de olsa gözaltında işkence vakıalarının bölgemizde yeniden görülmeye başlanması kaygı vericidir. Haklarındaki suçlama ne olursa olsun işkence ve kötü muamele insanlık onuruna aykırıdır ve kabul edilemez. Bu tür olayların yaşanmaması adına özellikle gözaltında işkence iddiasına adı karışmış kolluk görevlileriyle ilgili olarak gerekli cezai tahkikatın yapılması önemli ve elzemdir.
Batman Barosu olarak, savunma makamına hak ettiği değerin verildiği, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu, yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının gerçek anlamda sağlandığı bir yıl olması dileği ile yeni adli yılın ülkemize adalet ve barış getirmesini temenni ediyoruz.
BATMAN BAROSU BAŞKANLIĞI