BASINA VE KOMUOYUNA
Tüm dünyanın gündeminde olan salgın hastalık için tedbirler alıp endişe ve korkuyla evlerimizden çıkamadığımız ,tüm sevdiklerimizin iyi ve sağlıklı olmasını dilediğimiz bu günlerde;kadına yönelik şiddettin vahim bir şekilde arttığını gözlemlemekteyiz.
"Ülke genelinde kadına şiddet ve kadın cinayeti haberlerinin ardı arkası kesilmezken 22.03.2020 tarihinde Diyarbakır’da Dilek Kaya erkek arkadaşı tarafından katledildi. Yine bugün Rize’de Hatice Kurt eski eşi tarafından sokak ortasında vurularak katledildi.İzmir’de Nuray Varol bıçaklanmış bir şekilde evinde ölü bulundu.Yine bugün Rize’DE Hatice Kurt eski eşi tarafından sokak ortasında katledildi. Öldürülen ya da şiddet uğrayan kadınların; giydikleri elbiselerin rengi, makyaj yapmaları, evlerine bir saat geç gelmeleri, cep telefonuyla sıkça konuşması gibi nedenler ve şimdi de eski eşinin sosyal medyada fotoğraf paylaşmasına sinirlendiğini bahane ederek bir insanı, vahşice katletmek hiçbir sebebe dayandırılamaz. Şiddetin cana kıymanın makul nedeni, mantıklı bir açıklaması olamaz. Hiçbir nedeni haklı neden olarak kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.
Şiddete maruz kalan kadınların hayatlarını kaybetmesi beklenmeden acil önlem alınması, korona günlerinde önlemlerin artırılması, korona virüs bahane edilerek ,çocuğun cinsel istismarı ve kadına yönelik şiddet suçlarının da infaz değişikliği kapsamında salıverilmesine ilişkin bir düzenleme getirilmemesi,yasaların kağıt üzerinde kalmaması, iş işten geçtikten sonra değil, henüz tehdit aşamasındayken giderek artan kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi gereklidir. Her gün ülkenin bir köşesinde meydana gelmekte olan olaylara artık bir dur denilmesi, yalnızca olayın sıcaklığıyla tepki vererek, birkaç gün sonra unutmak yerine makul ve akılcı tedbirler alınıp düzenlemeler yapılması zamanı gelmiş ve geçmektedir. Bu kapsamda son günlerde gündemde olan ceza indirimi ile ilgili olarak belirtmek isteriz; “ Kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismar suçları kesinlikle ceza indirimi kapsamına alınmamalıdır.”
Herkes için güvenli bir alan olması gereken evlerin, kadınlar ve çocuklar için şiddete maruz kaldıkları alanlar olduğunu biliyoruz. Kadınlara en çok kocası, babası, partneri veya abisi gibi en yakınındaki erkekler şiddet uyguluyorlar. Bunun yanı sıra ev içindeki cinsiyetçi ve eşitsiz iş bölümü, yemek, temizlik ve çocuk bakımı gibi bugünlerde artan iş yükünü tamamen kadınların omuzlarına yüklüyor. Çin'deki karantina sürecinde eve kapanan çiftlerin karantina kalkar kalkmaz boşandıklarını gördük. Aynı şekilde basın yoluyla Amerika ve Avrupa'daki deneyimlerin de bundan farklı olmadığını takip ediyoruz. Kadınlar için salgın hastalıktan kaçmanın bedelinin ev içi şiddete maruz kalmak olduğunu dünyanın farklı yerlerindeki deneyimlerde görüyoruz.
Korona Günlerinde Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın sona erdirilmesi için ;
1- Hızlıca müdahale gerekiyorsa;
• 155'i arayarak kolluk güçlerinden yardım talep edebilirsiniz.
• En yakın karakola veya jandarma komutanlığına başvurabilirsiniz.
• Bir akıllı telefon uygulaması olan KADES'i kullanabilirsiniz.
2- Şiddetle mücadele birçok ayaktan oluşur. Sosyal, psikolojik ve ekonomik desteğe, yasal haklarımız ve bu hakları nasıl kullanacağımız konusunda bilgi sahibi olmaya hatta bazen sadece kafamızı toparlamak için biriyle konuşmaya ihtiyaç duyabiliriz. Bunun için;
• Bulunduğunuz ilde 7/24 hizmet veren Şiddet Önleme ve İzleme Merkezini (ŞÖNİM) ya da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlüğünü arayabilirsiniz.
• 183 Sosyal Destek Hattını arayabilirsiniz.
Şiddet uygulayanla aynı mekandayken telefonla konuşma imkanınız olmayabilir. Fakat akıllı telefon kullanıyorsanız KADES uygulamasıyla polis çağırabilirsiniz.
3- 6284 sayılı yasa kapsamındaki, koruyucu ve önleyici tedbirlerden faydalanmak için karakola,cumhuriyet başsavcılığına, kaymakamlığa/valiliğe, veya aile mahkemesine başvurabilirsiniz. Ayrıca bu konuda hukuki destek almak amacıyla bulunduğunuz ildeki Baroya müracaat edebilirsiniz.
Ancak bugünlerde pek çok kamu kurumu uzaktan çalışma ve nöbet sistemine geçtiği için şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılması, iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesi veya ekonomik destek gibi tedbirlerden hızlı bir şekilde faydalanabilmek için en yakın karakola başvurmak gerekiyor.
5- Yaşadığınız yerde can güvenliğiniz risk altındaysa ve orayı terk etmeniz gerekiyorsa, bu konuda öncelikle çevrenizdeki insanlardan dayanışma talep etmekten çekinmeyin.
6- Yüksek can güvenliği riskiniz varsa ve gizlenmeniz gerektiğini düşünüyorsanız sığınağa gitmek doğru seçenek olabilir. Salgının yayılmasını önlemek, sığınakta kalan kadın ve çocukların sağlığını korumak amacıyla Bakanlık sığınaklarda bazı tedbirler almakta. Sığınağa kabul edilmeden önce tüm kadın ve çocuklara test yapılması zorunlu oldu. Ayrıca bazı sığınaklar ilk 14 gün çıkmama, bazıları ise hiç dışarı çıkmama şartı ile kabul yapıyorlar.
7- Sığınağa gitmek isterseniz 155'i, 183 Sosyal Destek Hattını, bulunduğunuz ildeki Şiddet Önleme ve İzleme Merkezini arayabilirsiniz ya da en yakın polis merkezine başvurabilirsiniz.
BATMAN BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ