Basın Açıklaması
Tarih: 31.12.2012 | Okunma Sayısı: 1789

21/10/2011 Tarihinde Kıbrıs Yakındoğu Üniversitesi’nde tek amaçları eğitim görmek olan, Türk ve Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan öğrenciler arasında, huzur ortamını içlerine sindiremeyen odakların kışkırtma ve provoke hareketleri neticesinde meydana gelen  olaylar sonrasında, birtakım Kürt kökenli öğrenciler hakkında BAKANLAR KURULU tarafından herhangi bir yargı kararı olmaksızın ve savunmaları dahi alınmadan haklarında “SINIRDIŞI ETME” kararı verilmiştir.
             Söz konusu karar KKTC Anayasası’nın “Eğitim ve Öğretim Hakkı”nı düzenleyen 59. maddesinin 1. fıkrasında “Kimse, öğrenim ve eğitim hakkından yoksun bırakılamaz.” denilmiştir. Bu madde sadece KKTC vatandaşlarını kapsamayıp, ülkeye eğitim görme amacıyla gelen  herkese tanınmış bir hak ve teminattır. Bu hak ve teminat  “DEVLET” tarafından verilmiş ve Anayasada düzenlenmiştir.     Haklarında sınır dışı edilme kararı verilen öğrenciler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giremeyecekleri ve bu sebeple eğitimlerine devam edemeyecekleri için eğitim haklarından yoksun kalacaklardır.


              Haklarında sınır dışı edilme kararı verilen 16 öğrenciden  4  tanesi henüz haklarında verilen 3 günlük gözaltı süresinin ilk gününde, soruşturma aşaması devam ederken, BAKANLAR KURULU tarafından alelacele bir kararla sınır dışı edilmişlerdir. Yargılama aşaması (sorgu safhası) devam eden bir konuda Bakanlar Kurulu'nun karar alması Bağımsız Yargı’ya Müdahale sonucunu doğurup bu durum Kuvvetler Ayrılığı ilkesine de aykırıdır. Sınır dışı edilen 4 öğrenciye tebliğ edilen SINIR DIŞI EDİLME kararında, Muhaceret Kanununun hangi maddesine dayanıldığı da belirtilmemiş, ucu açık bir ifade ile yetinilmiştir.


              Toplumsal dayanışmaya daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde KKTC hükümeti tarafından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik alınan bu karar Yargısız İnfaz hükmünde olup birlik ve beraberlik ruhunda telafisi mümkün olmayan yaralar açacaktır.


               Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi’nin 10. maddesi Herkesin, hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinde ve kendisine herhangi bir suç isnadında bağımsız ve yansız bir mahkeme tarafından tam bir eşitlikle, hakça ve kamuya açık olarak yargılanmaya hakkı vardır. Şeklindedir. Buna göre savunması dahi alınmadan öğrenciler hakkında sınır dışı etme kararı verilmesi bu sözleşmeye aykırıdır.

 

 Aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi’nin 11. maddesi ise “1.    Kendisine cezai bir suç yüklenen herkesin, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı, kamuya açık bir yargılanma sonucunda suçluluğu yasaya göre kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılma hakkı vardır.
2.    …. Kimseye, suçun işlendiği sırada yasalarda öngörülen cezadan daha ağır bir ceza verilemez.” Hükmünü benimsemiştir. Bu maddeye göre de aynı sonuca varılacağı şüphesizdir.

    
              Yukarıda saydığımız tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, gerek KKTC yasalarına gerekse İnsan Hakları Beyannamesi’ne aykırı olarak verilmiş olan sınır dışı etme işleminin iptal edilmesi ve olaydan ötürü mağdur olan öğrencilere eğitim öğrenim hakkının yeniden tanınması gerekmektedir. Sosyal hukuk düzeninin ve insani değerlerin gereği de budur. Batman Barosu olarak yapılan bu açıkça haksızlığın bir an önce kaldırılması ve öğrencilerimizin öğrenim hakkına kavuşması için gerekli girişimlerin başlatılması için çağrıda bulunuyoruz.

 

Eğitim hakları, Devlet güvencesi altında bulunan öğrencilerimizin bu mağduriyetinin giderilmemesi durumunda kendimizi “Sorunlu Vatandaşlar” olaak göreceğiz ve bundan böyle evlatlarımızı KKTC’ye kurban olarak göndermeyeceğimizi bildiririz.

23.11.2024
AV. ABDULHAMİT ÇAKAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.