25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü Kapsamında
Basın Açıklaması
25 Kasım 1960‘ta Dominik Cumhuriyeti‘nde diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kız kardeş Patria, Minerva, Maria Mirabel‘in cesetleri bir uçurumun dibinde bulundu. Mirabel kardeşlerin, tecavüz edilerek vahşice öldürüldüğü ortaya çıktı ve onlar diktatörlüğe karşı mücadelenin sembolü oldu. Bütün dünyada yankı bulan bu gelişmeler karşısında, Birleşmiş Milletler 17 Aralık 1999‘da, 25 Kasım‘ın "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü" olarak benimsenmesine karar verdi.
Kadına yönelik şiddetle mücadele, Türkiye'nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmeler ve Birleşmiş Milletler kararlarıyla devletlerin öncelikli sorumluluklarından birisi olarak tanımlanmaktadır.
Devletin, kadına yönelik her türlü şiddeti önlemek üzere yasa yapmak, bu yasaların uygulanmasını sağlamak ve denetlemek, kadınların yaşam hakkını korumak, caydırıcı önlemler almak zorunluluğu vardır. Bu nedenle Kadın cinayetleri davalarında ‘haksız tahrik’ indirimi, TCK 62 kapsamında iyi hal indirimi gibi uygulamalarına bir an önce son verilmelidir.
Aile birliğinin sağlanması adı altında kadınları ikinci planda bırakan, şiddet uygulayanla bir arada yaşamaya zorlayan uzlaştırma girişimleri kadına yönelik şiddeti ve ayrımcılığı artırmaktadır. Kadına yönelik şiddete uzlaştırmanın yasa kapsamından çıkartılarak caydırıcı cezalar verilmelidir.
Şiddet kaçınılmaz değil, Ancak kadına karşı şiddetin tek bir nedeni bulunmamaktadır. Günümüzde sosyal medyanın aktif kullanılıyor olması ile medyanın ve reklamcılığın dili de kadına yönelik şiddetin artmasına neden olmaktadır. Medya haberlerinde kadına karşı şiddette sıklıkla kabul edilebilir bir tablo çiziliyor, şiddeti pornografik hale getirip yeniden üretebiliyor.
Devletler kadına yönelik şiddeti önlemede uluslararası sözleşmelerin gereklerini yerine getirmiyor. Nitekim Türkiye’nin yakın zamanda İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararı alması kabul edilemez olup karara karşı açtığımız davanın sonucunu bekliyoruz. Ancak çekilme kararı ile birlikte Türkiye’de ve Batman’da kadın cinayetlerinin her gün arttığı gözlemlenmiş ve raporlanmıştır. Haksız ve hukukî dayanaktan yoksun olan bu kararı kabul etmiyor ve İstanbul sözleşmesinden vazgeçmediğimizi bildiriyoruz.
Geçen son bir ay içerisinde Batman’da iki kadın cinayetinin yaşanmış olması, Sultan Karabulut’un failinin üzerinden 10 gün geçmiş olmasına rağmen Doğan Demir’in henüz yakalanmamış olması biz endişelendirmektedir. Bu gün yine Doğan Demir’i yakalanması için gerekli tüm işlemlerin ivedilikle yerine getirilmesini talep ediyoruz.
Peki ne yapılmalı ?
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak üzere kampanyalar, okullarda öğretmen ve öğrencilere yönelik kapsamlı eğitimler verilmeli, ekonomik güçlendirme ve gelir desteği gibi girişimlerin arttırılması, yerel yönetimlerin kadın sığınma evi açma sorumluluklarını yerine getirmeli, bu merkezlerin denetlenmesi yapılmalı, şiddete maruz kalan kadınların bu merkezlerde uygun koşullarda ve gizlilikleri korunarak kalmaları sağlanmalıdır.
Kadın ve erkek eşitliğinin temin edilmesi, devletin pozitif yükümlülük olarak temel amaç ve görevidir. Bu nedenle 6284 sayılı yasa hükümleri eksiksiz ve etkin bir şekilde uygulanmalı koruyucu ve önleyici tedbirler genişletilmeli, delil ve belge aranmadan derhal gerekli önlemlerin alınmasına imkân sağlanmalıdır.
Bu gün bir kez daha kadına yönelik şiddeti önleme stratejileri konusundan devletin tüm kurumları ile uzun süreli ve kalıcı etkiler elde etmek üzere bütüncül karar almasını, birçok sektör, taraf ve paydaşın elini taşın altına koyması gerektiğini dile getiriyoruz.
Batman barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü’nde, her gün olduğu gibi, kadınların Anayasa’mız, yasalarımız ve Uluslararası sözleşmelerle elde ettiği kazanımları ihlal edecek ve ortadan kaldıracak düzenleme ve değişikliklerin karşısında olmaya devam edeceğimizi, yasaların eksiksiz olarak uygulanması konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamalarını takip edeceğimizi, kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
BATMAN BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ