BATMAN BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİNİN, İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNİN 5. YILINA DAİR BASIN AÇIKLAMASI.
Tarih: 1.08.2019 | Okunma Sayısı: 1591

 

Batman Barosu Kadın Hakları Merkezinin, İstanbul Sözleşmesinin yürürlüğe girmesinin 5. yılına dair basın açıklamasıdır.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ŞİDDETE KARŞI KADINLARIN KORUMA KALKANIDIR!

“İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair Avrupa konseyi sözleşmesi" 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılmış ve 01.Ağustos.2014 tarihinde yürürlüğe giren sözleşmeye ilk imzayı Türkiye atmıştır.

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet konusunu insan hakları bağlamında ele alan, bağlayıcılığı ve yaptırım gücü olan ilk sözleşmedir. Sözleşme’nin amaçları; kadına yönelik her türlü şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak, ortadan kaldırmak, şiddet mağdurlarının korunması amacıyla politika ve tedbirler geliştirmek, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak amacıyla kadın erkek eşitliğini yaygınlaştırmak, bu alanda uluslararası işbirliğini geliştirmek ve kuruluşların kolluk birimleriyle etkili işbirliği yapmalarını desteklemek olarak ifade edilmiştir. Ayrıca, söz konusu amaçların gerçekleştirilmesi için bağımsız uluslararası özel bir izleme mekanizması öngörülerek Sözleşme’nin etkili bir şekilde uygulanması hedeflenmiştir. Kadınlara yönelik şiddete ve ev içi şiddete sıfır tolerans gösterilmesini hedeflemektedir ve Avrupa ile onun sınırlarını da aşan geniş bir alanda daha güvenli yaşanabilmesini sağlama yolunda önemli bir adımdır.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede atılması gereken ilk adım şüphesiz öncelikle kadına karşı şiddetin önlenmesidir. Bu amaçla üye devletlerin etkin önlemler almalarının usulü de Sözleşme kapsamında belirlenmiştir. Bunun için bazı köklü değişiklikler yapılması ve öncelikle toplumsal cinsiyet kalıplarının aşılarak farkındalık yaratılmasına öncelik verilmesi gerekmektedir. Bu aşamada taraf devletlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, farkındalık arttırma, topluma yönelik eğitici çalışmalar, profesyonellerin eğitimi gibi başlıklar Sözleşme çerçevesinde öngörülen önlemeye yönelik diğer tedbirlerdendir.

                Kadın erkek eşitliğinin sadece hukuken değil aynı zamanda fiilen hayata geçirilmesi kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kilit öneme sahiptir. Bahsedilen eşitliğin gerçekleştirilmesinde kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılarak gerçek anlamda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerekmektedir. Bunun için genel olarak her iki cinsten birinin aşağı veya üstün olduğu veya erkekler ile kadınların basmakalıp rollere sahip oldukları düşüncesine dayanan bütün önyargılar ve gelenekler ile ataerkil tutumlar aşılmalıdır. Bilindiği üzere CEDAW’da da bu önyargı ve geleneklerin tasfiye edilmesi taraf devletlere yüklenen önemli sorumluluklardandır.

Sözleşmenin daha etkin hale getirilmesi için teşvik edici olması gereken çevrelerin son zamanlarda tam tersi bir tutumla İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açmalarının sözleşmeyi aile düşmanı gibi gösteren sistemli, hukuka aykırı ve haksız saldırıların ve sözleşmenin uygulanmaması yönünde oluşturulmaya çalışılan kamuoyu baskısının kabul edilebilir bir yanı olmadığı gibi pratik bir temeli ve yararı da yoktur.

Batman Barosu ve kadın hakları merkezi olarak, demokrasinin gereği olan kadın erkek eşitliğini sağlamaya yönelik hükümler içeren İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlarımız için çok Önemli olduğunu bir kez daha ifade ederek, kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırıların karşısında olduğumuzu ve kadınların insan haklarının sağlanması yönündeki mücadelemizi devam ettireceğimizi hatırlatıyoruz.

                                                                                                        Batman Barosu Kadın Hakları Merkezi

23.11.2024
AV. ABDULHAMİT ÇAKAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.