HDP&S217;YE YAPILAN SALDIRILAR BASIN AÇIKLAMASI İLE KINANDI
Tarih: 10.03.2014 | Okunma Sayısı: 2737

 

 
BASINA VE KAMUOYUNA

 

       Türkiye’de yıllarca sivil siyasetin olağanüstü yöntemler ile engellenmesi karşısında bu ülkedeki tüm demokratik ve sivil güçler, siyasete büyük bedeller ödeyerek  sahip çıkmıştır.  Hiçbir ayırım gözetmeksizin siyasal partilerin ve yürüttükleri siyasal mücadelenin bu toplumun sorunların çözümü konusunda tek meşru ve etkin yol olduğunu kabulü ve  yine ayırım gözetmeksizin siyaset kurumuna bir bütün olarak şartsız ve kayıtsız örgütlenme ve propaganda hakkının tanınması zorunludur. Bu zorunluluk kamu gücünü kullananlara tüm siyasi parti çalışmalarının bu özgürlükten yararlanması konusunda objektif sorumluluk  yüklemektedir.

 

        Seçim sürecinin başlaması ile kimi zaman tek taraflı kimi zaman da karşılıklı çeşitli siyasi parti ve kimi partililere yönelik saldırılar  ve gerginlikler yaşanmasına rağmen sorumluların bulunması konusunda ihmali olan kamu otoritesi son günlerde HDP’ye ve HDP’li siyesetçilere yönelik saldırılarda açıkça taraf olmuş ve suçların ortağı olmuştur.  Türkiye’nin batısında neredeyse  rutin hale gelen saldırılar 8-9 Mart günü Fethiye’de yaşanan saldırı ve tabela indirme ve yerine bayrak asılması ile zirveye ulaşmıştır.  Daha saldırılar gerçekleşmeden önce sosyal medya  üzerinden saldırganların organize olunduğu  ifşa olmasına rağmen, kamu gücünü kullananlar meşru ve sivil siyaseti saldırılardan korumak konusunda önlem almak yerine eylem ve tutumları ile saldırıların ortağı olmuştur. 

 

   Bir siyasi partinin binasının saatlerce saldırılara maruz kalması, saldırgan grubun dağıtılmaması, kamu gücünü kullananlar açısından bir hakkın kullanımına yönelik işlenen suça açıkça ortak olmak anlamına gelmektedir. Kamu gücünü kullanan makamlar özgürlüğün sağlaması yükümlülüklerinin aksine “toplumsal hassasiyet”  gibi toplumsal linç kültürünü besleyen gerekçelerle “makbul vatandaş”larının  eylemlerini tolere etmiştir.

 

      Bir ülkenin demokratik olmasının ölçüsü, ülkede saldırı ve linç girişimlerinin olmaması değil kamu otoritesinin saldırılar karşısında özgürlüklerin kullanılmasından yana ortaya koymuş olduğu irade ve tavırdır. Yaşanan olayda demokratik değerler saldırılar kadar saldırı karşısında ortaya konan edilgen ve hoşgörülü tavırla zedelenmiştir.

 

      Batman Barosu olarak genelde sivil siyasete özelde HDP’ye yapılan saldırıları kınıyor, yetkilileri tüm siyasi partilerin çalışmalarında özgürlükleri kullanılmasından yana tavır almaya ve sağduyulu kesimleri barış girişimlerinin zarar görmemesi konusunda sorumlu davranmaya davet ediyoruz.10.03.2014

  

Batman Barosu Başkanlığı
4.12.2024
AV. ABDULHAMİT ÇAKAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.