DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ
DEĞERLİ KADINLAR
19 Mayıs 2019 pazar günü gün ortasında tam burada bu sokakta bir kadın katledilmiştir; Müzeyyen BOYLU. Yine aynı gün Türkiye’ nin farklı yerlerinde iki kadının daha yaşam hakkına son verilmiştir. Hepimiz üzgünüz ama yas tutmuyoruz. Öfkeliyiz!
Müzeyyen BOYLU, avukat olmasının yanı sıra bir kadın hakları savunucusu idi. Bir erkekten boşanmaya çalışırken öldürülen yüzlerce kadından biri oldu. Koruma kararı olmasına rağmen korunmayan ve öldürülen yüzlerce kadından biri maalesef. Bütün bunlar net olarak göstermektedir ki; erkeği koruyan, güçlendiren, kadına şiddeti meşru kılan yasa uygulayıcıları ve bu eril devlettir aslında Müzeyyen BOYLU'yu katleden.
iki yıl boyunca boşanmaya çalışan ve koruma kararının varlığı ile şiddet gördüğü tespitli olan bir erkekten korunmayan Müzeyyen BOYLU''NUN katili, yasaları veTürkiye'nin imzacısı olduğu İstanbul sözleşmesininin konuyla ilgili net olan hükümlerini uygulamayan yasa uygulayıcıları ve onların politik yönlendiricileridir. Türkiye imza koyduğu uluslarası sözleşmeleri bir kere daha ihlal etmiştir ve yasaları uygulamamıştır. bu nedenle bir kere daha diyoruz ki "kadın cinayetleri politiktir!"
Kadına yönelik şiddetin her tütürün toplumun tüm kesimlerine empoze edilmesi bir iktidar politikası olarak ısrarla sürdürülmektedir. Devletin bütün eril yöntemlerle kadına yönelik şiddeti normalleştirip kendi yarattıkları medya aracılığı ile cinsiyetçi bir şiddet dili kullanarak yaşanan bu kadın kıyımını meşrulaştırmanın her türlü yöntemini uygulamaya koymuştur.
Diyarbakır'da gün ortasında, en işlek caddelerden birinde bir kadın öldürülüyor! Bizden beklenen tepkisiz kalmamız, hemen ardından gündelik yaşamlarımıza devam etmemizdir. Bu bir toplumsal trajedidir, çürümedir. Biz kadınlar kabul ettirilmeye çalışılan "kadının şiddet görmesi, öldürülmesi normaldir" anlayışını reddediyoruz. Savaş ve şiddet politikaları sonucunda ortaya çıkan kültürel soykırım ve toplumsal tahribat sonucunda da şiddet coğrafyamızda her geçen gün artmaktadır. Şİddet sınırsız bir şekilde yaşamın her alanında evde, sokakta, iş yerinde, okulda&S230; kadına yönelmekte ve bu durum normalleştirilmektedir. son dönemde kadın katliamları istatistiksel bir veriye dönüşmüş, toplumsal açısından normalleştirilip kanıksatılmıştır. Kadınlar en yakınları tarafında öldürülmekte ve bu da toplumsal açıdan erkek ve devlet sisteminin yaygınlaştırdığı anlayışla hak görülmektedir.
Biz kadın hakları savunucuları, kadın örgütleri ve kadın meclisleri olarak; kadın özgürlük hareketinin mirasçıları olarak; yüzyıllardır süren kadın kıyımı ile mücadele etmiş ve hatta bu uğurda yaşamını feda etmiş tüm kadınların kazanımlarını sahiplenerek MÜzeyyen BOYLU'nun katledilmesinin üzüntüsü ile davanın takipçisi olacağımızı ve vahşice bu cinayeti işleyen erkeğin en ağır ceza ile cezalandırılması için mücadele edeceğimizi belirtiyoruz.
Biz kadınlar, Kadına yönelik şiddetin erkek-devlet politikları ile her geçen gün normalleştirilip, yaygınlaştırılmasının karşısında; toplumsal ve hukuksal açıdan tüm alanlarda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tüm bu anlayışları değitirip dönüştürene kadar; yasaların ve uluslarası sözleşme hükümlerinin tam olarak kadını koruyacak bir değişim, dönüşüm ve uygulamaya geçene kadar mücadelemizi yükselteceğiz. Jİn Jiyan Azadi!!!
Tevgera Jinen Azad, Rosa Kadın Derneği, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve Kadın Merkezi, İnsan Hakları Derneği, TMMOB, ÖHD, Hak İnsiyatifi, SES, Tabipler Odası, HDP Kadın Meclisi, TİHV, DBP Kadın Meclisi,DİKASSUM, Kesk Şubeler Platformu, Batman Barosu Kadın Merkezi, kardelen kadın danışmanlık merkezi, der mez, shuder. Pir Sultan Abdal derneği, dkap, sosyalîst kadın platformu.