ŞİRİN TOSUN VE NEFRET SUÇU
Tarih: 15.10.2019 | Okunma Sayısı: 1432

 

ŞİRİN TOSUN ve NEFRET SUÇU

 

Sakarya (Adapazarı)’nda sadece Kürtçe konuştuğu için 6 kişi tarafından dövülerek linç edilmesinin ardından, bir de silahla başından vurulan (19 yaşındaki) Şirin Tosun, uzunca bir süre sürdürdüğü yaşam mücadelesini kaybetti.

 

Ailesiyle birlikte, kendisine saldıranların fındık bahçelerinde fındık toplayarak, geçimlerini sağlayabilmek için Adapazarı'nda bulunan Şirin Tosun, saldıganlara herhangi bir hareketi yoktu.

 

Sadece Kürtçe konuşmuştu.

 

Kürtçe konuştuğu için saldıganların vahşice saldırısına uğrayıp, silahla başından vurulmuştu.

 

İstanbul/Kağıthane’de otobüs beklerken, cep telefonuyla Kürtçe konuştuğu için 6 kişi tarafından bıçaklanarak öldürülen 21 yaşındaki Sedat Akbaş gibi.

 

 Kürt müsünüz? sorusuna evet cevabı verdiği için oğlunun yanında silahla öldürülen 43 yaşındaki Kadir Sakçı gibi.

 

Antalya'da Kürtçe konuştuğu için "Pis Kürt" denilerek öldürülen 20 yaşındaki Mahir Çetin gibi.

 

Kürtlerin sokaklarda ırkçı saldırıların hedefi olması, üniversitelerde baskı ve saldırılara uğraması, "evlerinizi başınıza yıkacağız, sizi buradan çıkaracağız" diyerek saldırıya maruz kalması, ev ve iş yerlerinin tahrip edilmesi, Kürt illerinden gelen otobüs ve araçlara saldırılması, taşlanması, Kürtçe müzik dinleyen işçinin işinden kovulması, Deprem ertesinde ‘Allah sizin belanızı verdi’ başlıklarının atılması, futbol karşılaşmasında Kürtçe konuşan futbolculara saldırı, küfür ve hakaretlerde bulunması, (bir dergide) "Kürtlerden alışveriş yapmayın" çağrısı gibi ırkçı saldırılar ve insanların Kürt diye işe alınmaması, ev verilmemesi, kiracı kabul edilmemesi gibi eylemler ne yazık ki Türk basınında haber bile olamamaktadır.

 

Türkiye Kürtleriyle yetinmeyen saldırganlar, Irak Kürdistan Bölgesinden gelen Kürtlere de saldırıyor, saldırı sonunda saldırganlar sakinleştirilerek, saldırıya uğrayanlar gözaltına alınıp sınır dışı ediliyor.

 

Irkçı saldırıları teşvik eden cezasızlık zırhıyla korunup, korunan saldırganların cüreti ne yazık ki azalmıyor, aksine; Kürtlere ve Kürtçeye yönelik tahammülsüzlük her alanda artmaktadır.

 

Önceki dönemlerde; ürettiklerini satabilmek için köyden şehre gelen köylülerin Kürtçe konuştukları için  dövülüp, para cezası verilmesi uygulamalarının yeni versiyonları sürüdürülmektedir.

 

Türkiye’de her ne kadar nefret suçları ile ilgili özel düzenleme yoksa da belirtilen eylemlerin cezalandırılmalarını sağlayacak hükümler mevcut olmasına rağmen, ne yazık ki mevcut kanunlar dahi uygulanmamakta, yeterli ve etkin soruşturmalar yürütülmemektedir.

 

Batman Barosu Sedat Özevin İnsan Hakları Merkezi olarak benzeri ırkçı saldırıların yaşanmaması için, mevcut saldırılar ile ilgili soruşturma ve kovuşturmaların ciddiyetle sürüdürülmesi ve cezasızlığa olanak verilmeyecek şekilde bir an önce evrensel insan hakları ilkeleri çerçevesinde nefret suçları ile düzenlemeler yapılıp yasalaşmasını istiyoruz. 15.10.2019

 

BATMAN BAROSU SEDAT ÖZEVİN İNSAN HAKLARI MERKEZİ

23.11.2024
AV. ABDULHAMİT ÇAKAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.