BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 21.02.2020 | Okunma Sayısı: 635

 

BASINA VE KAMUOYUNA

                                                                                       21.02.2020

Kültürel çeşitliliğin ve çok dilliliğin desteklenmesi amacıyla BM Eğitim,Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun 17 Kasım 1999’da ilan ettiği 21 Şubat Uluslararası Anadil Günü tüm dünyada Anadil günü olarak kabul edilmiş ve çok dilliliğin desteklenmesi kararı alınmıştır.Bu kapsamda 2000 yılından itibaren dünyada ve ülkemizde 21 şubat dünya Anadil günü olarak kutlanmaktadır.

Anadil’in önemi; iletişimin ve temel eğitimin en önemli ögesi konumunda olması itibariyle hayati derecededir.Etnik ve ulus düzeyinde toplulukların bütün ilişki ve etkinliklerinde kullandıkları ve anlaştıkları dil, o topluluğun anadilidir. Daha geniş bir tanımla, bir insanın hiçbir eğitime tabi tutulmaksızın ailesi, çevresi ve toplumu aracılığı ile öğrendiği dil, anadili olarak tanımlanmaktadır.

UNESCO’nun “If you don’t understand, how can you learn?” (Anlamazsanız nasıl öğrenebilirsiniz?) başlıklı raporuna göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı anadilinde eğitim görmüyor. Örgüt, öğrencilerin toplumda dezavantajlı durumda kalmalarını engellemek için anadilde görülecek 6 yıllık bir eğitimin ‘elzem’ olduğuna dikkat çekiyor.

BM Çocuk Hakları Sözleşmesinde de açıkça belirtildiği gibi bireylerin anadilinde eğitim alması en temel insan haklarından olduğu kadar,bireylerin kendi anadilinde eğitim görmesinin engellenmesi de en büyük insan hakkı ihlallerinden birisi olarak kabul edilmektedir .

Çok dilliliğin ve kültürlülüğün en güzel örneklerinden biri de Mezopotamya ve Anadolu toraklarıdır. Bu topraklarda yaşayan dillerin varlığının sürdürülmesi ve bilimsel temelde bir eğitimin önünün açılması gereken yerde, ne yazık ki sistematik bir inkar ve asimilasyon politikası ile başta Kürtçe olmak üzere birçok dildeki anadilde eğitim talebi, ülke bölünecek paranoyası ile bertaraf edilmeye çalışılmış ve ‘tek’çi politikalar sonucu telafisi güç mağduriyetler yaşatılmıştır.

Demokratik bir hukuk devletinden beklenen yegane davranış ,halkının meşru taleplerini karşılamak ve bunu yasal güvenceye bağlamaktır.Bu bağlamda milyonlarca çocuğun anadilini kullanamadığını ve anadilinde eğitim göremediği için akranlarıyla eşit bir süreçten geçmediğini görüyoruz.Bilimsel,laik ve demokratik eğitimin ayrılmaz bir parçası olan farklı anadiller üzerindeki sınırlamalara son verilmeli,her bireyin anadilini öğrenmesi ve eğitim almasının önündeki bütün yasal ve fiili engeller bir an önce kaldırılmalıdır.

Tüm dünya ve Türkiye halklarının 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nü kutluyor,farklı anadil ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin kaldırılması gerektiğini belirtiyoruz.

                                                                                   

                                                                         Batman Barosu İnsan Hakları Merkezi

19.09.2024
AV. ERKAN ŞENSES
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.