Basına ve Kamuoyuna

31 Mart 2015 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde sadece görevini yapmakta olan bir cumhuriyet savcısına, Mehmet Selim Kiraz’a yapılan saldırıyı şiddetle kınıyor, savcımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve yargı camiasına başsağlığı diliyoruz.

Hukuk alanındaki adalet taleplerinin de adalet kanalları vasıtasıyla yapılması şart olup bu çerçevede eylemcilerin talebi ne olursa olsun bu eylem kabul edilemez, meşru sayılamaz.

Operasyondan sonra hiç ilgisi yokken ve henüz kamuoyu bu konuda bilgi sahibi değilken adliyeye avukat cübbesiyle girildiğine ilişkin açıklamalar manipülatif ve algı yönetimini hedefleyen açıklamalardır. Bu açıklamaların adliyedeki güvenlik zaafiyeti ve operasyonun başarısızlığının toplumda tartışılmasının önüne geçmek adına yapıldığı düşünülmektedir.

İç güvenlik paketi ile hiçbir ilgisi bulunmamasına rağmen söz konusu menfur olay üzerinden pakete meşruiyet sağlanmak istenmesi kabul edilemez.

Avukatların üzerinin aranmamasına ilişkin usul bir imtiyaz değil, savunma merci olan avukatın mesleğini özgürce yapabilmesinin en büyük koşuludur. Avukatlara tanınan haklar bir bakıma topluma ve toplumun adalet talebine getirilen haklardır, bu haklardan geriye dönüş toplumsal adaleti de zedeleyecektir.

Türk Ceza Kanunu’nun 6. maddesi yargı görevi yapanları “yüksek mahkemeler, adlî, idarî ve askerî mahkemeler üye ve hâkimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar” şeklinde tanımlarken, yargı görevi yapanlardan salt avukatlara yönelik yapılması düşünülen kısıtlamaların avukatlara yönelik olduğu kadar toplumun hak arama özgürlüğüne de bir müdahale olduğu açıktır.

Bir kez daha vefat eden savcımıza başsağlığı diler, herkesin yargı camiası ile ilgili söylemlerinde daha dikkatli bir dil kullanmasının önemini bir kez daha vurgulamak isteriz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Batman Barosu Başkanlığı