10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da düzenlenen barış talepli mitingde meydana gelen patlama sonucunda şu ana kadar 98 kişinin yaşamını yitirdiği ve yüzlerce kişinin de yaralandığı tespit edilmiştir. Yapılan saldırı açıkça insanlığa ve insanlık değerlerine yapılmıştır. Bu saldırı neticesinde neredeyse Türkiye’nin her şehrine cenazeler gitmiş ve toplum derinden sarsılmıştır.
Her şeyden önce bir kez daha yapılan saldırıyı kınıyoruz. Yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Tüm toplumumuzun, hepimizin başı sağ olsun.
Suruç ve Diyarbakır saldırıları gibi bu saldırıda da bir ihmal ve güvenlik zafiyetinin olduğu apaçıktır. Bu nedenle olayın faillerinin ve bağlantılarının etkin bir şekilde soruşturularak ortaya çıkarılmasının yanı sıra sorumluluk makamında bulunan kişilere dönük de soruşturma yapılmalı ve ihmali bulunan herkes sorumluluğunun hukuki sonuçlarına katlanmalıdır.
Patlamanın hemen akabinde topluluk büyük bir şok içinde yaralılara yardım etmeye çalışırken, henüz yaşamını yitirenlerin cenazeleri olay yerinde iken güvenlik kuvvetlerince topluluğa yapılan gazlı ve tazyikli su ile müdahale neredeyse yapılan saldırı kadar derin etkiler bırakmıştır. Büyük bir sorumsuzlukla yapılan bu müdahale ile ilgili de etkin bir soruşturma yapılmalı ve sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır.
Aynı gün tıpkı Ankara’da patlama sonrasında kolluğun müdahalesi gibi, Batman’da büyük bir acı ve sarsıntı ile yapılan eylemi kınama ve acıları paylaşma adına gerçekleştirilen basın açıklaması ve yürüyüş eyleminde aralarında Milletvekili ve Belediye Başkanının da bulunduğu kitleye kamuoyuna ve basına da yansıdığı üzere açıkça hukuksuz ve orantısız müdahalede bulunulmuştur. Tamamen barışçıl ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası sözleşmelerle güvence altına alınan böylesi bir etkinliğe yapılan açık hukuksuzluğun takipçisi olacağımızı belirtmiştik. Bu müdahaleye ilişkin suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak isteriz.
Barış talebiyle bir araya gelen insanlara dönük bu eylem sonucu yaşanan bu büyük toplumsal acı vesilesi ile belirtmeliyiz ki, barış bu toplumun temel beklentisidir. Son birkaç aydır yaşanan şiddet sarmalında kaybedilen onca değere rağmen, toplumun vazgeçmediği en büyük değer barıştır. Neredeyse her gün kaybettiğimiz evlatlarımız, canlarımız, doğamız ve hatta mezardaki ölülerimiz ve tüm insani değerlerimiz için barışta ısrarcıyız, ısrarcı olacağız. Bu nedenle PKK tarafından ilan edilen eylemsizlik kararının geçici değil sürekli olmasını, Askeri ve Siyasi operasyonların sona ermesini,yeniden barış çabalarına dönülmesini,yaşamını yitiren güzel çocuklarımızın hatırına bu kabustan uyanılması çağrısını yineliyoruz. 13.10.2015
Batman Barosu Başkanlığı