BASINA ve KAMUOYUNA
Avukatlık Kanunu'nu ile ilgili yapılan çalışmaların geri alınması, özgür - demokratik bir hukuk devletinin inşası, savunma ve savunmanın özgürlüğü için yürüyen Baro Başkanlarımızın "Savunma Yürüyor" eyleminde, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde polis müdahalesi ile karşılaşılmış ve hatta bazı Baro Başkanlarımız fiziksel saldırıya uğramışladır.
Baro Başkanlarına yapılan bu saldırı, avukatlara, diğer bir deyimle, halkın hak arama özgürlüğüne yapılmıştır. Anayasanın 34. maddesine göre; "Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir." Hiç kimse anayasadan üstün değildir ve hiçbir yurttaş söz konusu anayasal hakkın kullanılmasından mahrum bırakılamaz.
Baro Başkanlarımıza Ankara girişinde yapılan haksız ve hukuka aykırı müdahale, yapılan eylemi, yasa taslağına karşı taleplerin dillendirildiği bir yürüyüş olmaktan çıkarıp, Anayasanın yok sayılmasına karşı bir direnişe dönüştürmüştür. Mevcut durum bu ülkedeki kadın cinayetlerinin, çocuk cinayetlerinin ve istismarlarının neden arttığını, adaletin nasıl yok olduğunu gözler önüne sermiştir. Unutulmamalıdır ki avukatın sesi kesilirse toplumun nefesi kesilir.
3 baro yada 80 baro için değil 130 bin avukatın, 83 milyon vatandaşın hakları ve hukukun - adaletin güvencesi için yürüyen Baro Başkanlarımıza yönelik bu tutum karşısında savunmanın ve Baro Başkanlarımızın yanındayız. Hukukun ve adaletin güvencesi olan Barolarımızın Başkanlarına yapılan bu antidemokratik müdahaleyi kınıyor ve bu hukuk dışı durumun devamı halinde tüm meslektaşlarımızla birlikte mücadeleyi yükselteceğimizin bilinmesini istiyoruz.
Unutulmamalıdır ki çekiştirilen, yerlerde sürüklenen cübbeler bir gün gelir sizin de tek umudunuz olur.
BATMAN BAROSU AVUKATLARI