HDP Eş Genel Başkanları ve bazı milletvekilleri eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alınmış ardından tutuklanmıştır. Bir süre önce her dört partiden pek çok Milletvekilinin dokunulmazlığı mevcut soruşturmalarla sınırlı olarak kaldırılmış, Cumhuriyet Savcılıklarının ifade vermeye yönelik çağrıları HDP milletvekillerince siyasi bir tercih olarak karşılıksız bırakılmıştır. Adalet Bakanı tarafından Milletvekilleri hakkındaki yakalama işleminin bu sebeple yapıldığı belirtilmiştir.
Makamı veya nüfuzu ne olursa olsun hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü olmadığı gibi seçilmiş olmak hiç kimseye yargılanmama hakkı vermez. Bununla birlikte yürütülen bütün adli süreçlerde hukuk içinde kalınmalı, adil yargılama ve savunma hakkına riayet edilmeli, tutuksuz yargılamanın esas olduğu gözetilmeli ve en önemlisi hukuki sürece siyasetin gölgesinin düşmemesine dikkat edilmelidir. CMK 100. maddesinde belirtilen nedenler bulunmadığı halde tutuklama tedbirine başvurulması, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan kişi hak ve hürriyetinin ihlali anlamına gelecektir.
Anayasa Mahkemesi’nin Selma Irmak başvurusu (2014/85, 03.01.2014) kararında belirttiği ilke çerçevesinde milletvekilleri hakkında tutuklama kararı verilirken tutuklamadan beklenen kamu yararı ile seçilme ve milletvekili olarak siyasi faaliyette bulunma hakkı arasında ölçülü bir denge kurulması gerekmektedir. Ancak basına yansıyan tutuklama kararlarında bu yönde bir gerekçeye yer verilmemiştir. Yine önemle belirtmek gerekir ki seçilmiş olsun veya olmasın şartları oluşmadıkça ve zaruri olmadıkça herkes için tutuksuz yargılamanın esas olması gerektiğini hatırlatır, bu bağlamda eş genel başkanlar ve milletvekilleri hakkında verilen tutuklama kararlarını hukuki bulmadığımızı belirtmek isteriz.
Ayrıca 04.11.2016 tarihinde Diyarbakır'da şehir merkezinde gerçekleştirilen menfur bombalı saldırı sonucu 11 vatandaş hayatını kaybetmiştir. Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Batman Barosu olarak yaşam hakkına yönelen ve sivil siyaset zeminini anlamsızlaştırma ve değersizleştirme amacına hizmet eden bu tür saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bölgemizde ve ülkemizde milletimizin hakkı olan adalet, huzur ve barışın bir an önce hakim olmasını diliyoruz.